LEV TOLSTOY KİMDİR ?
LEV TOLSTOY KİMDİR ?
9 eylül 1828'de Moskova yakınlarına da bulunan Tula'daki Yasnaya Polyana Malikanesi'nde zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.iki yaşında annesini , dokuz yaşında babasını kaybetti ve akrabaları tarafından yetiştirildi.1844'te Kazan Üniversitesi'ne girdi fakat eğitim sistemi ona ters geldiği için doğduğu yere geri dönerek kendi kendisini yetiştirdi ve burada yazmaya başladı .1857'ye kadar < çocukluk ,ilk gençlik ve gençlik adların da üç ciltlik otobiyografik romanını tamamladı.1854'te kırım savaşına katıldı ve bu tecrübeyle sivastopol'ü kaleme aldı. 1857 de ise avrupa seyahatine çıktı ( italya fransa isviçre ).bu dönüşünden sonra köylü çocuklar için bir okul açtı.1859 da aile mutlulu adında ki romanını yazdı . 1862 de Sofya Adreyevna Behrs'le evlendi.
1963'te yazmaya başladığı SAVAŞ VE BARIŞ romanını tamamladı. savaş ve barış romanının harıka bir boyuta ulaşmasından dolayı cesaretlenen lev ANNA KARANİNA'YI YAZDI( 1873-1877)
1880’den ıtibaren devlete ve kiliseye
ağır eleştiriler yönelteceği kitaplar yazmaya başladı ve Tolstoyculuk
düşüncesinin yapıtaşlarını oluşturdu. 1886’da İvan İlyiç’in Ölümü’nü, 1889’da Kroyçer Sonat’ı yayımladı. 1895’te Efendi ile Uşağı’nı yazdı. Aynı yıl Kilise’ye ağır
eleştiriler yönelttiği son büyük romanı Diriliş’i yazmaya başladı; 1899’da yayımlanan roman, Rus
Ortodoks Kilisesi’nden afaroz edilmesine sebep oldu. Son romanı Hacı Murat’ı 1896’da yazmaya başladı; 1904’te
tamamlayacağı eser, ancak ölümünden sonra yayımlanacaktı. Tolstoy 1900’den
sonra zamanının çoğunu din, toplum, ahlâk, sanat konularındaki görüşlerini
anlatan yazılar yazmaya ayırdı. Bu dönemde, yazar kimliğinin yanı sıra ruhani
ve ahlâki bir lider olarak da ün saldı. Hayatı ile fikirleri arasında
tutarlılık sağlamak amacıyla, giderek daha sade bir yaşam sürmeye başladı. Önce
içkiyi ve tütünü bırakıp köylüler gibi giyinmeye başladı, ardından ölümünden
sonra mal varlığını köylülere bırakmaya karar verdi. Mülkiyet konusundaki
radikal fikirleri nedeniyle ailesiyle, özellikle de karısıyla arası açıldı. Bu
anlaşmazlık, son yıllarını gitgide artan bir psikolojik sıkıntı içinde
geçirmesine sebep oldu. 1910 sonbaharında içinde bulunduğu şartlara daha fazla
dayanamayarak küçük kızını ve doktorunu yanına alıp evi terk etti ve bir süre
sonra, 20 Kasım’da astapovo’da zatürreden dolayı öldü. Cenazesi iki gün sonra,
binlerce kişinin katıldığı bir törenle Yasnaya Polyana’da defnedildi.
Yorumlar
Yorum Gönder